Katarakt ameliyatı ve
ameliyat sonrası sorunlar
Katarakt, insan gözündeki lensin kesifleşmesi olup bunun
sonucunda görme azalması ve hatta görme kaybı meydana gelir. Tedavisi yapılabilir
bir hastalıktır ve tedavisi ancak cerrahi ile mümkün olmaktadır.
Kataraktın tedavisi için pek çok cerrahi yöntem tanımlanmış
olmasına rağmen günümüzde sık kullanılan iki yöntem bulunmaktadır. Bunlar
ekstrakapsüler katar
akt ekstraksiyonu ve fakoemulsifikasyondur.
Ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu
- Uygun saha temizliğini takiben ameliyat edilecek göz
açıkta bırakılacak şekilde hastanın üzeri örtülür. Göz kapakları bir alet
yardımı ile açık tutulur. Göz yüzeyini örten konjonktiva isimli zar korneanın
üst kısmından kesilerek açılır ve aynı bölgeden yapılan derin kesi ile göz
içerisine girilir. Lensin ön zarı yuvarlak veya düz olarak kesilir. Lensin
çekirdeği göze bastırılarak doğurtulur. Geri kalan zar dışındaki lens artıkları
emici aletlerle temizlenir.
- Torba şeklinde kalan lensin zarları arasına suni göz içi
lensi yerleştirilir. Ön zarın orta kısmı önceden alınmamışsa yırtılarak alınır.
Kesi yeri çok ince ipliklerle dikilerek ameliyata son verilir.
Fakoemulsifikasyon
Uygun saha temizliğini takiben ameliyat edilecek göz açıkta
bırakılacak şekilde hastanın üzeri örtülür. Göz kapakları bir alet yardımı ile
açık tutulur. Korneanın üst veya üst dış kısmından tünel tarzında küçük bir
kesi yapılarak göz içine girilir.
- Fakoemulsifikasyon aleti elciği dışında aletler
kullanabilmek amacıyla korneanın bir veya iki tarafına küçük delikler açılır.
Yapılan kesilerden korneanın altına özel bir jel verilerek gözün şeklini
koruması sağlanır.
- Lens ön zarı yuvarlak şekilde yırtılarak alınır.
- Lens ön zarı lens içeriğinden sıvı enjeksiyonu ile ayırt
edilir.
- Fakoemulsifikasyon elciği gözün içine sokularak lensin
çekirdeği yumuşatılır, parçalanır ve emilir.
- Fakoemulsifikasyon cihazının bir başka elciği ile kalan
lens materyali temizlenir.
- Ameliyatın başında yapılan küçük kesiden özel aletler
yardımı ile katlanan lens gözün içinde lensin zarlarının içine yerleştirilir.
Lens bu esnada açılır. Kesi yerine herhangi bir dikiş konulmadan ameliyata son
verilir.
- İkinci bir alternatif olarak kesi yeri biraz genişletilir
ve küçük çaplı katlanmayan bir lens yerleştirilir. Bu durumda yine ya dikiş
konulmadan ameliyata son verilir ya da bir adet dikiş konur.
Katarakt cerrahisi sonrası ortaya çıkabilecek sorunlar
Katarakt cerrahisi oldukça güvenli bir cerrahi olup
sonuçları çok iyidir. Katarakt cerrahisinin meydana getirdiği sorunlar
çeşitlilik itibariyle fazla olmakla birlikte görülme sıklığı azdır. Son
yıllarda meydana gelen hızlı gelişmeler ve fakoemulsifikasyonun daha fazla
uygulanması hasta memnuniyetini artırmıştır. Önemli olabilecek bazı sorunlar
yine de görülebilmektedir.
Kornea bulanıklaşması
Özellikle birden fazla cerrahi geçirenlerde ve yaşlı
kişilerde kornea arka tabakasının hasar görmesi neticesinde meydana gelir.
Çoğunlukla kendiliğinden iyileşir. İyileşmediği ve görmeyi engellediği takdirde
kornea nakli gerekebilir.
Gözlük ihtiyacı
Katarakt cerrahisine alınmadan önce bilgisayarlı cihazlarla
göz içine yerleştirilmesi gereken lensin numarası belirlenebilir. Buna rağmen
cerrahi sonrasında gözlük kullanmayı gerektiren bir kusur ortaya çıkabilir.
Bunların başında astigmatizma gelir. Astigmatizma riski fakoemulsifikasyon
yönteminde daha azdır.
Göz içi basınç yükselmesi
Ameliyat esnasında kullanılan ilaçlara bağlı olarak erken
dönemde sık karşılaşılan bir problem olup ilaçlarla tedbir alınır. Sonra
kendiliğinden düzelir. Geç dönemlerde de bu risk bulunduğu için hastaların
belli aralıklarla muayeneden geçmesinde fayda vardır.
Gözde reaksiyon oluşması
Her gözde mutlaka reaksiyon olur. Ama bazı gözlerde daha
fazla olur.
Göz içi lensi ilgili sorunlar
Göz içi lensler göze uyumlu maddelerden yapılırlar ve
çoğunlukla bir sorun çıkarmazlar. Nadiren sorunlar olabilir.
Lens arka zarının kesifleşmesi
Lens ve ameliyat teknolojisinin ilerlemesiyle günümüzde daha
nadir görülmektedir. Meydana geldiği takdirde lazerle, ameliyata gerek kalmadan
giderilebilir.
Sinir tabakası ile ilgili sorunlar
Nadiren retina dekolmanı ve merkezi görme noktasında ödem
oluşması gibi durumlarla karşılaşılabilir.
Enfeksiyon
Katarakt cerrahisi sonrası meydana gelen enfeksiyonlar çok
ciddi seyredebilir ve gözün ya da görmenin kaybına kadar gidebilir. Genellikle
gözde ağrı, kızarıklık, görme kaybı gibi belirtileri vardır. Derhal tedavi
gerektiren bu durum nadiren görülür.
Katarakt cerrahisinin sonuçları
Fakoemulsifikasyon yapılan hastaların %90′dan fazlasında %60-70′in üzerinde görme elde edilmektedir. Ancak gözün sinir tabakası
ile ilgili bir problem varsa bu sonucu elde etmek zordur. Katarakt
cerrahisinden sonra yakın veya uzak gözlüğüne ihtiyaç duyulabilir.
ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu, fakoemulsifikasyon,
görme azalması, görme kaybı, göz içi basınç yükselmesi, göz içi basıncı, göz
içi enfeksiyonu, göz içi lensi, gözde reaksiyon, gözdeki lensin kesifleşmesi,
gözlük ihtiyacı, katarakt,
Glokom her an kör
edebilir
Uzmanlar, göz içi basıncının yüksekliğine bağlı olarak
ortaya çıkan glokomun sinsi bir göz hastalığı olduğunu ve tedavi edilmediği
takdirde görme kaybına yol açabileceğini belirtiyor.
Dünya Göz Hastanesi’nden Prof. Dr. Can Üstündağ, “Türkiye’de
yaklaşık 400 bin glokom hastası var. Ancak bunlardan sadece 80 bininin tedavi
için sağlık kuruluşlarına başvurduklarını tahmin ediyoruz” dedi.
Üstandağ, glokom hakkında şu bilgiyi verdi:
“Glokom, görme sinirinin ilerleyici olarak hasar görmesidir.
Bu hasarın başta gelen nedeni göz içindeki basıncın yüksekliğidir.
Normalde göz içinde sürekli bulunan, aynı zamanda sürekli
bazı kanallarla dışarı atılan sıvı var. Göz merceği ve saydam tabakanın
beslenmesini sağlıyor. Bu sıvı dışarı atılamadığında göz içi basıncının
artmasına neden oluyor. Artan göz içi basıncı ise görme siniri hücrelerinin
ölümüne yol açıyor.
Göz siniri hücreleri öldüğünde kalıcı görme kaybı ortaya
çıkıyor. Görme sinirinin dolaşımının bozulduğu, doku zafiyeti veya yapısal
bozuklukların görüldüğü durumlarda görme siniri basınca daha duyarlı hale
gelebilir. Basınç yükselmeden de hasar gelişebilir.”
Glokom nasıl tedavi edilir?
Glokomun nasıl tedavi edileceği konusunda ise Üstündağ
şunları söyledi:
“Tedavi yaşam boyu sürer. Hayat boyu ilaç kullanmak gerekir.
Araştırmalar şunu gösteriyor; yaş ne kadar genç ise ameliyatın başarısı o kadar
düşük.
İkinci iyi bilinen durum; hasta ne kadar uzun süreli ilaç
kulanmışsa ameliyatın başarısı o kadar düşük. Glokom hastasında tedaviyi
planlarken hastanın ortalama ömür beklentisini dikkate almak gerekiyor.
Birinci dereceden akrabası göz tansiyonu hastası olanlar, 39
yaşından sonra her yıl muayene olmalı. Bunun dışında göz içi basıncı ölçümü,
her göz muayenesinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Erken teşhis edilebildiğinde glokom hastalığının seyri
yavaşlatılabilir ve görme kaybı gelişimi engellenebilir.”
glokom, glokom hastalığı, glokom nasıl tedavi edilir, glokom
tedavisi, görme kaybı, görme siniri hasarı, görme sorunları, göz basıncı, göz
içi basıncının yüksekliği, göz içi basıncının yükselmesi, göz kusurları, Göz
Sağlığı, kör olmak, körlük